Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

yer vermek

См. также в других словарях:

  • yer vermek — 1) önemli saymak, saygı göstermek Etrafını zehirleye zehirleye yaşadıktan sonra hâlâ insanlar ona kendi aralarında bir yer veriyorlardı. M. Yesari 2) bir olaya yol açmak, imkân tanımak 3) önemli bir görev vermek 4) kendi yerini bir başkasına… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer açmak — 1) bir kimseye oturması için yer hazırlamak 2) mec. yer bırakmak, imkân vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tatır yer — kıraç yer, I, 361 tat ıtmak tadılmak, tadına tesir etmek, tat vermek, II, 299 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sütununu açmak — yer vermek, yayımlamak Sanat dergilerinden biri bir ara, genç şairlere sütunlarını açmıştı. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altlamak — i, man. Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadrolandırmak — i Kadroda yer vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sanayileşmek — nsz Üretimde makine, tezgâh vb. maddi üretim araçlarına giderek daha çok yer vermek, endüstrileşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kucak (veya kucağını) açmak — 1) (birine) korumak Paris teki hemşehriler bana büyük bir sevgi ve emniyetle kucaklarını açmışlardı. R. N. Güntekin 2) (birine) sığınacak yer vermek Her çalışmak isteyene kucak açmışlardı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HAYAL-PERESTLİK — Kelâmda hakikatı rencide edecek şekilde lüzumsuz hayallere yer vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEŞBİH-PERESTLİK — Kelâmda lüzumundan fazla teşbihe yer vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»